Uluslararası ticaretin, göç hareketlerinin ve hukuki süreçlerin hızla arttığı günümüzde, dil bariyerlerini aşmak her zamankinden daha kritik. Özellikle hukuki ve resmi işlemlerde doğru tercüme hayatî öneme sahiptir. İşte tam bu noktada devreye adli yeminli tercüman ve bilirkişiler giriyor. Hem dil uzmanlığına hem de hukuki yeterliliğe sahip olan bu kişiler, mahkemelerde, tapu işlemlerinde ve resmi kurumlarda çeviri ve yorumlama hizmeti sunarak sürecin sağlıklı işlemesini sağlar.
Ancak bu alanda, sadece iyi dil bilmek yeterli değil. Hukuki terminolojiye hâkim olmak, adli sistemin işleyişini anlamak ve belirli şartları sağlamak da gerekli. Bu içerikte, adli yeminli tercüman ve bilirkişi tercüman kavramlarını detaylıca ele alacak, bu mesleklerin nasıl yapılacağını detayı bir biçimde açıklayacağız.
Her türlü yeminli tercüman desteği için Ankara Tercüme Bürosu Yakamoz tercüme olarak bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Tercüman bilirkişi, adli süreçlerde dil desteği sağlayan, gerektiğinde resmi belgeleri tercüme eden ve mahkemeye bilgi sunabilen kişidir. Bu kişi yalnızca çeviri yapmaz, aynı zamanda yorumlayıcı bir rol üstlenir ve gerektiğinde uzman görüşü sunabilir. Mahkemelerde, savcılıklarda, icra işlemlerinde ya da resmi evraklarda kullanılan yabancı dillerin doğru anlaşılması ve aktarılması için bilirkişilik görevini yerine getirir.
Bilirkişi statüsü, tercümanın sıradan bir yeminli tercümandan ayrılmasını sağlar. Çünkü bu kişi artık sadece çeviri yapan biri değil, adli makamlar tarafından yetkilendirilmiş bir uzmandır. Tercüman bilirkişiler genellikle resmi bilirkişi listelerine kayıtlıdır ve adliyeler tarafından atanırlar. Dolayısıyla verdikleri hizmet, sadece dil bilgisini değil; adli sorumluluk ve etik çerçeveyi de içerir.
Adli yeminli tercüman, yemin zaptı düzenlenmiş ve resmi kurumlar tarafından tanınan bir tercümandır. Bu kişi, adli makamlar nezdinde tanıklık edebilir, çeviri yapabilir ve resmiyet taşıyan belgelerde imzası geçerli sayılır. En büyük farkı, yaptığı çevirilerin hukuki geçerliliğe sahip olmasıdır. Yani, bir adli yeminli tercümanın çevirdiği belge mahkemede delil olarak kullanılabilir.
Adli yeminli tercümanlık, sadece dil bilmenin ötesinde bir sorumluluk gerektirir. Kişi hem dil yeterliliğini belgelendirmeli hem de noter ya da adliye kanalıyla yemin ederek bu yetkiyi almalıdır. Bu yemin, tercümanın tarafsızlık, doğruluk ve gizlilik ilkelerine bağlı kalacağını resmileştirir. Özellikle ceza davalarında, tapu işlemlerinde ya da yabancıların resmi beyanlarında görev alan bu tercümanlar, hukukun düzgün işlemesinde hayati rol oynar.
Yeminli tercüman bilirkişi, mahkemelerde, savcılıklarda, tapu işlemlerinde ve diğer resmi kurumlarda dil engelini ortadan kaldıran, hukuki süreçlerin doğru işlemesine katkı sağlayan uzman kişidir. Sadece çeviri yapmakla kalmaz, yaptığı çevirinin doğruluğundan, tarafsızlığından ve hukuka uygunluğundan da sorumludur. Yani onun görevi, yabancı dilde söylenen ya da yazılan bir ifadeyi sadece çevirmek değil, aynı zamanda hukuki bağlamı bozmadan, anlam kaybı yaratmadan ve resmiyetini koruyarak aktarmaktır.
Tercüman bilirkişiler sıklıkla ceza davalarında, boşanma işlemlerinde, tanık beyanlarında, sınır dışı işlemlerinde, noter işlemlerinde ve özellikle tapuda tercüman bilirkişi olarak görev alırlar. Bir yabancının mülk edinmesinden tut, ifadesinin alınmasına kadar her noktada devreye girebilirler. Bu görev sırasında tarafsızlık, gizlilik ve kesin doğruluk esastır. Yanlış çevrilen bir ifade, dava seyrini bile değiştirebilir. Bu yüzden tercüman bilirkişiler, sadece dil değil, aynı zamanda sorumluluk taşıyan bir mesleğin temsilcileridir.
Ayrıca bazı tercüman bilirkişiler belgelerin özgünlüğü, sahte olup olmadığı ya da hangi ülkeye ait resmi formatta yazıldığı gibi konularda da mahkemeye görüş bildirebilir. Özellikle adli vakalarda, çeviri hatalarının ciddi hukuki sonuçlara yol açabileceği düşünüldüğünde, bu uzmanların önemi daha da netleşir.
Tercüman bilirkişilik, belirli şartlar ve prosedürler gerektiren bir meslektir. Her dil bilen kişi bu görevi üstlenemez. Peki nasıl olunur, hangi adımlar izlenir? Hemen bir sonraki başlıkta bu süreci detaylarıyla ele alalım.
Tapu işlemlerinde tercümanlık yapmak, sıradan bir çeviriden çok daha fazlasıdır. Özellikle Türkçe bilmeyen yabancı uyrukluların taşınmaz alım-satım işlemlerinde, yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için tapuda yeminli tercüman bilirkişi görevlendirilir. Bu kişi, yalnızca çeviri yapmakla kalmaz; aynı zamanda tarafların söylediklerini hukuken bağlayıcı şekilde doğru ve eksiksiz aktarmakla yükümlüdür. Hâliyle bu işi herkes yapamaz.
Tapuda tercüman bilirkişi olabilmek için öncelikle adli yeminli tercüman olmak şarttır. Yani adliyeye başvuru, belgelerin hazırlanması ve yemin süreci tamamlanmış olmalı. Bu yetkiyi aldıktan sonra, bağlı olunan tapu müdürlüklerine müracaat edilir. Bazı tapu daireleri kendi bilirkişi tercüman listelerini oluşturur ve başvuran kişileri mülakata alabilir. Mülakatta hem dil bilgin hem de resmi işlemlere dair farkındalığın ölçülür.
Bu süreçte senden talep edilecek belgeler arasında kimlik fotokopisi, yemin zaptı, tercümanlık belgesi, varsa noter tasdikli çeviri örnekleri ve dilekçe bulunur. Belgeler kabul edildikten sonra seni tapu müdürlüğünün resmi tercüman listesine eklerler. Böylece yabancı uyruklu birinin tapu işlemlerinde görev almak için çağrılabilirsin.
Unutulmaması gereken önemli bir detay da şudur: Tapuda yapılan beyanlar resmi olarak kayıt altına alınır ve bağlayıcıdır. Eğer senin çevirin yüzünden yanlış anlaşılma olursa, hem hukuki hem de mesleki olarak sorumlu tutulabilirsiniz. Bu yüzden tapuda tercümanlık, ciddiyet ve titizlik gerektiren bir iştir.
Yeminli tercüman bilirkişi olmak, yalnızca dil bilgisiyle değil, belirli hukuki ve mesleki şartların yerine getirilmesiyle mümkündür. Bu şartlar, hem çeviri kalitesini güvence altına almak hem de adli süreçlerde görev alacak kişilerin sorumluluk bilincine sahip olduğunu teyit etmek amacıyla belirlenmiştir.
İlk olarak, başvuru sahibinin 18 yaşını doldurmuş olması, T.C. vatandaşı olması ve adli sicil kaydının temiz olması gerekir. Suç geçmişi olan, özellikle dolandırıcılık, rüşvet, sahtecilik, yalan beyan gibi suçlardan hüküm giymiş kişiler bu göreve alınmaz. Ayrıca en az lise mezunu olmak temel bir şarttır. Ancak üniversitelerin dil bölümlerinden mezun olanlar ya da daha önce profesyonel tercümanlık yapmış kişiler daha avantajlı konumda olur.
Başvuru sırasında sunulacak belgeler arasında nüfus cüzdanı fotokopisi, öğrenim belgesi, ikametgâh, adli sicil kaydı, varsa yabancı dil sertifikaları ve daha önce yapılmış çeviri örnekleri istenebilir. Ayrıca aday, adliye tarafından düzenlenen bilirkişi başvuru formunu doldurmak ve yemin prosedürünü tamamlamak zorundadır.
Bunların yanında en kritik unsurlardan biri de tarafsızlık ve gizlilik ilkesine bağlılık göstermektir. Mahkemeye yanlış ya da yanlı bilgi aktaran bir tercüman bilirkişi hem hukuki hem etik açıdan ciddi sonuçlarla karşılaşabilir. Bu nedenle bu mesleğe girmek isteyen herkesin sadece dil bilgisi değil, karakter olarak da güvenilir olması beklenir.
Adli yemin, tercümanın mahkeme huzurunda ya da noter aracılığıyla verdiği, çeviri görevini dürüstlük, tarafsızlık ve doğrulukla yerine getireceğine dair resmi taahhüttür. Bu yemin, kişiyi hukuken sorumlu kılar ve yaptığı her çeviri işleminde bağlayıcılığı olan bir zemin yaratır. Peki, bu yemin hangi alanlarda ve kurumlarda geçerlidir?
Öncelikle adli yemin, mahkemelerde, savcılıklarda, icra müdürlüklerinde ve adli tıp kurumlarında yapılan çevirilerde geçerlidir. Ayrıca emniyet ifadeleri, tapu müdürlükleri, noter işlemleri, nüfus daireleri, göç idareleri ve yabancılar şubesi gibi resmi kurumlarda da adli yeminli tercümanlık yapılabilir. Yani yemin, sadece mahkemeyle sınırlı değildir. Kamusal alanda dil bariyerini aşmak gereken her noktada geçerlidir.
Bu yemin aynı zamanda belge çevirilerinde de geçerlilik kazanır. Örneğin, bir yabancının doğum belgesi, diploma, sabıka kaydı ya da evlilik cüzdanı Türkçeye çevrilecekse, adli yeminli tercüman tarafından çevrilmiş olması ve altına imza atılması gerekir. Bu imza ve kaşe, çevirinin resmi kurumlarca kabul edilmesini sağlar.
Yeminli adli tercüman olmak istiyorsanız, işe sağlam bir dosya hazırlamakla başlamanız şart. Her yıl adliyeler ve noterler tarafından açılan başvuru süreçlerine katılmak için belirli belgeleri eksiksiz sunman gerekir. Bu belgeler, hem sizin dil yeterliliğinizi hem de hukuki sorumluluğu üstlenmeye uygun olup olmadığınızı gösterir.
İşte genellikle istenen temel belgeler:
Kimlik fotokopisi: T.C. vatandaşı olduğunu gösteren nüfus cüzdanı ya da yeni kimlik kartının fotokopisi.
Diploma veya mezuniyet belgesi: En az lise mezunu olmanız şart. Ancak yabancı dil bölümü mezunları veya üniversite diploması olanlar öne çıkar.
Yabancı dil yeterlilik belgesi: YDS, TOEFL, IELTS gibi sınav sonuçları ya da yurtdışında alınmış dil eğitimi belgeleri geçerli kabul edilir. Alternatif olarak uzun süreli profesyonel tercümanlık deneyiminiz varsa, bu da yeterli olabilir.
Adli sicil kaydı: Herhangi bir yüz kızartıcı suçtan hüküm giymemiş olmanız şart.
İkametgâh belgesi: Bulunduğunuz şehirde tercümanlık yapacağınızın kanıtı.
2 adet vesikalık fotoğraf: Güncel olmalı, resmi evraklarda kullanılacak nitelikte.
Başvuru dilekçesi: Notere ya da adliyeye hitaben yazılmış, açık ve düzgün bir başvuru metni.
Eğer noter yeminli tercümanlık başvurusu yapıyorsanız, noterler bu belgeleri inceledikten sonra sizi yemin törenine davet eder. Yemin ettikten sonra size özel bir kaşe hazırlanır ve tercümelerinize bu kaşeyi basarak resmiyet kazandırırsınız.
Adli yeminli tercümanlık içinse süreç biraz daha resmi ilerler. Başvurun uygun görülürse, adliye tarafından bilirkişi listesine alınır ve mahkemelerde görev alabilmen için gerekli yemin işlemleri tamamlanır.
Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)
Adli yeminli tercümanlık ve bilirkişilik, kulağa karmaşık gelen ama doğru bilgiyle kolayca anlaşılabilecek iki önemli alandır. Bu süreçlere dair çokça kafa karışıklığı var: Belgeler nasıl alınır, hangi sınavlar gerekir, bu işin geçerlilik süresi ne kadar, para kazanılır mı? Aşağıda bu alanda en sık sorulan sorulara net ve güncel cevaplar verdik. Kafanızdaki tüm soru işaretlerini ortadan kaldırmak için doğru yerdesiniz. Hadi başlayalım.
Adli yemin, genellikle süresizdir; yani bir kez yemin ettikten sonra geçerliliğini korur. Ancak her yıl adliyelerin yeni bilirkişi listeleri oluşturulurken bazı yerler güncelleme ya da yeniden başvuru talep edebilir. Görevden alınma, mesleki hata ya da talep olmadan yemin iptal edilmez.
Evet, yeminli tercümanlar konsolosluk işlemlerinde görev alabilir. Özellikle doğum belgesi, evlilik işlemleri, vatandaşlık başvuruları gibi resmi belgelerin çevirisi için konsolosluklar tercüman hizmetine başvurur. Ancak bu tür görevler için konsoloslukların kendi listesine kayıtlı olmak gerekebilir.
Yeminli tercümanlık belgesi, başvuru yapıp noter huzurunda yemin ettikten sonra alınır. Noter, adayın dil yeterliliğini gösteren belgeleri ve diğer evrakları inceledikten sonra kişiyi yemin ettirir ve belge düzenler. Bu belgeyle birlikte tercüman, resmî evraklarda imza yetkisi kazanır.
Adli bilirkişi mesleği sabit maaşla yapılan bir meslek değildir. Görev bazlı çalışılır ve her yapılan iş, yani her çeviri, duruşma ya da rapor için ayrı bir ücret ödenir. Ücretler, görevin kapsamına, zorluğuna ve hangi adliyede yapıldığına göre değişiklik gösterir. Bazı bilirkişiler yalnızca ara sıra görevlendirilirken, bazıları yıl boyunca düzenli olarak çağrılabilir. Bu yüzden gelir düzeyi kişiden kişiye değişir. Ancak doğru zamanda başvuru yapıp sistemli şekilde çalışan bir tercüman bilirkişi için bu alan ciddi bir ek gelir ya da tam zamanlı bir meslek hâline gelebilir.
Hayır, YDS zorunlu değildir. Ancak YDS, TOEFL, IELTS gibi resmi sınav belgeleri dil yeterliliğini kanıtlamak açısından büyük avantaj sağlar. Bu belgelerin yokluğunda noter ya da adliye, adayın mesleki deneyimlerini ve çeviri örneklerini inceleyerek karar verebilir.
2025 yılı için bilirkişilik başvurularının genellikle Eylül–Ekim aylarında alınması bekleniyor. Başvuru tarihleri, Adalet Bakanlığı'nın resmi internet sitesi ve adliye ilan panolarından takip edilebilir. Başvuru süreci yılda bir kez açılır ve sınırlı sürede tamamlanır; kaçırmamak için düzenli takip şart.